18 Aralık 2018 Salı

Peter Burke, Kültürel Melezlik

Peter Burke, Kültürel Melezlik. İstanbul:Asur Yayınları,2011,175 sayfa

Kitap; Türkçe ve İngilizce baskılar için yazılan ön sözler, giriş ve ardından gelen beş bölüm ile indeks kısmından oluşur.

İlk bölüm, "Konu Çeşitliliği" adını taşır. Bu bölümde melezliğin bağdaştırmacı dinler, eklektik felsefe, karışık diller, mutfak, mimarlık, edebiyat ve müzik gibi kültür alanlarında farklı anlamlar taşıyarak bulunduğuna dikkat çekilerek melezleşme sürecini insan eserleri(mimari ve metinler), insan pratikleri(din,müzik,dil,spor,festival gibi) ve insanlar üzerinden olmak üzere üç kısma ayırarak inceler. İnsanlar arasında melezliğin akla ilk gelen biçimi evlilik üzerinden olsa da ihtida ve tutsaklık yoluyla da bilinçli veyahut bilinçsiz gerçekleşen kültürel melezliklere dikkat çeker.

Yazar "Terminoloji Çeşitliliği" adlı ikinci bölüm için amacının, entelektüel araç kutumuzda yer alan bazı terimlerin doğru bazılarının ise yanlış olduğunu öne sürmek olmadığını belirterek mecazi dahi olsa tüm terimleri dikkate almak gerektiğinden söz eder. Farklı disiplinlerdeki akademisyenlerin birbirlerinden habersiz aynı olguyu tanımladıklarını (iktisat, zooloji, metalurji, beslenme, dilbilim; ödünç alma, melezleme, ergime potası, güveç, yerlileştirme) ve tartışmalarda da bu terimlerin öne çıktığına vurgu yapar.

Üçüncü bölüm, "Durum Çeşitlilikleri" adını taşır. Bazı yerlerde kültürel değişmelerin daha yoğun olduğu tespiti yapılır. Mecazi bir "ticari bölge" olarak düşündüğü bu tip kültürel karşılaşma yerlerinin metropoller, liman kentleri, sınır boyları olduğundan söz eder.

"Yanıt Çeşitlilikleri" adlı dördüncü bölümde kültürel karşılaşmalar sonucu gerçekleşen değiş tokuşun sonuçlarına bakarak kültürel ithalat ya da yerine göre işgallere verilen yanıt modellerini bir strateji olarak yorumlayıp sınıflandırmıştır. Buna göre ilk yanıt şekli yabancı modayı kabul etme, tolerans ve açık düşünceliliğin yansımasıdır. Bir diğer durum ise kültürel ödünç almanın tehdit algısı yaratması ve bu nevi bir işgale karşı gösterilen direniş olarak dışa kapalılıktır. Japonya'nın bir dönem yürüttüğü "sakoku" politikası bunun en iyi örneğidir. Kültürel arınma stratejisi ise ödünç almayı reddetme ve halihazırda ödünç alınmış olanları da yok etme girişimlerini kapsıyor. Yabancı modaya karşı bu tepkiselliğin en masum halinin dilde olduğu söylenebilir fakat bu düşüncenin tehlikeli bir uzantısı da etnik temizliktir. Kültürel işgale karşı bilinçli bir tepki ayrımcılık şeklinde de görülebilir. Kültürel ayrımcılık genellikle çok dilli, çok etnisiteli büyük şehirlerde gelişen bir stratejidir. Ayrımcılığın kuşaklar arasında bir uyarlanma biçimine dönüşebileceğine de dikkat çekilmiştir. Son olarak döngüsellik kavramı tanıtılır. Bazen bir ürün doğduğu yere başarılı bir şekilde ihraç edilir çünkü başka kültüre ilk aktarımın ardından kültürel uyarlama yaşayıp bir ölçüde farklılaşmış olur.

Beşinci bölüm, "Ürün Çeşitlilikleri" adını taşır. Uzun vadede kültürel karşılıklı etkileşimin doğuracağı sonuçlar ya da ürünlerin kültürleri nasıl etkileyebileceğine dair bazı olasılıkların tartışıldığı bu bölüm dört senaryodan oluşur. İlk olarak "kültürel homojenleşme" tartışılır. Gelecekte küreselleşmeyle sonucuyla kültürün her alanında beklenen homojenleşmenin tektipleşme, seçeneklerin sınırlılığı olarak sunulmasına karşı çıkılmıştır. Coca-Cola'nın girdiği pazarların yerel bağlamını gözetmiş olmasına dikkat çeker. Ayrıca pek çok ülkede izlenen Dallas dizisinin, herkes aynı ekrana baksa da alımlanmasının ülkeden ülkeye farklı olduğunu ortaya koyan çalışma da örnek olarak sunulmuştur. "Karşı küreselleşme" adlı ikinci senaryoda küreselleşmeye yönelik tepkiler sebebiyle geleneksel kültürün direniş göstermesi yenilgiye mahkum olarak görülse de bu nevi bir direniş boşuna yapılmış da sayılmaz çünkü bu çabayla da geleceğin kültürü üzerinde bir etki yaratacağı öngörülür. "Kültürel iki dillilik" bugün birçok toplumda tecrübe edilirken gelecekte bunun artmasının mantıklı olduğunu belirten yazar böylesi bir durumda kişilerin diller arasında geçiş yaparken duruma uygun düşen kültürel tavrı seçerek kültürel geçiş yapacağını belirtir. "Dünyanın Kreolleşmesi" bahsinde eski unsurların yeni örüntüler içinde düzenlenmesi, yeniden biçimlenmesi kastedilir. Bu şekilde oluşan melez biçimlerin de homojen bir kültürün zorunlu bir aşaması olarak görülmemesi gerektiğini savunur.



*Klasik Latincede plagiarius (intihal) terimi, başlangıçta başkasına ait bir köleyi kaçırmak anlamına geliyordu ancak şair Martial tarafından edebi hırsızlık anlamında kullanılmıştı. s83

*Fransız tarihçi Fernand Braudel'e göre bir kültürün yaşaması için aynı zamanda alma ve verme, ödünç alma ve ödünç verme yeteneğine sahip olması gerekiyordu. s84

*Kültürler arasında, daha doğrusu farklı kültürler arasında ya da bir kültürden diğerine doğru gündeme gelen karşılaşmalar, "ilişki bölgeleri" denilen bazı yerlerde diğer yerlerden çok daha yoğun bir biçimde gündeme gelir.111

*Kavramlar çeşitliliğini sürdürmenin bir başka nedeni, analizlerini yapmada kullanmak için uygun bir sözcük hazinesi gerektiren kültürel karşılaşmaların içinde bulunduğu durum, bağlam ve yerlerdeki farklılıklardır.103

*Gelenekler, bu geleneklere katılan bireyler ve grupların gerçekleştirip gerçekleştirmemelerinden bağımsız olarak, daimi bir yapının ya da yeniden inşa edilen bir yapının ya da yeniden inşa edilen bir yapının üzerinde inşa edilen siteler gibidir. 150

*Eski unsurlar yeni örüntünün içinde düzenlenir. 164.

*Freud'un küçük farklılıklar narsizmi/geleneksel yerel zihniyetlerin 'esneyerek direnme gücü' denilebilecek olguyu küçümsememek gerekiyor157/havaalanları gibi 'yer olmayan yerler'in çoğalmasıyla birlikte, yer değiştiren yerin kendisi yok oluyor152/Küresel pazarın büyümesiyle birlikte bazı yazarlar, tıpkı film yönetmenleri gibi 'bilinçli ya da bilinçsiz olarak, kendi sanatlarını tercüme edilebilir bir biçimde oluşturuyorlar153/psikolojiktazminat/

*Kitabın girişinde kullanılan epigraflar:
Bütün kültürler karmakarışıklığın bir sonucudur. Claude Levi Strauss

Bütün kültürlerin tarihi, kültürel ödünç almaların tarihidir. Edward Said

Bugün bütün kültürler hudut boyu kültürleridir. Nestor Canclini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  MELODRAMDA DUYGU POLİTİKASI: ÖLMÜŞ BİR KADININ MEKTUPLARI ÖRNEĞİ   Türk edebiyatında popüler roman türünün önemli temsilcilerinden biri ol...