25 Kasım 2018 Pazar

Ödev 11: Sosyal Bilimleri Açın

Gulbenkian Komisyonu, Sosyal Bilimleri Açın Sosyal Bilimlerin Yeniden Yapılanması Üzerine Rapor. İstanbul:Metis Yayınları, 2003. ISBN 975-342-099-4, 104 sayfa.

İlk bölümde, 18. yüzyıldan 1945'e kadar olan zaman dilimde sosyal bilimlerin kuruluşu incelenmiştir. Buna göre sosyal bilim modern dünyaya ait bir girişim olup gerçeklik hakkında bir biçimde ampirik olarak doğrulanan sistemli, dünyevi bilgi üretme çabası olarak tanımlanır.
Dünyevi gerçeği aramakta el ele veren iki bilme olarak bilim ve felsefeye dair algı 19. yüzyıl başında bilimin üstün olduğu bir hiyerarşiye dönüşür. Üstünlüğün dilde tescili ise tanımlayıcı bir sıfat kullanılmadan bilim dendiğinde doğa bilimlerinin anlaşılmasıdır.
Doğa bilimine karşılık alternatif bilgi üreten disiplin çok değişik adlara ve tanımlara sahipken bu noktada doğa bilimleri daha açık bir biçimde tanımlanmıştır. Doğaya dair meşru bilgi üretenlerin sahası belirginleşirken modern devletlerin kararlarını dayandıracağı zemin arayışı da insanların dünyasıyla ilgili bilgi üretme biçiminde belirleyici oldu.
19. yüzyıl boyunca üniversiteleri canlandıran girişimler daha çok tarihçiler,klasik dilciler ve ulusal edebiyat uzmanları eliyle gerçekleşmiştir. Doğa bilimcileri kendi özerk yapılarını kurmuş olduğundan çalışma yapmak için üniversite çatısına ihtiyaç duymuyorlardı.
Sosyal bilimin kurumsallaşmaya başladığı beş yerden söz edilir; Britanya,Fransa,İtalya,Almanya ve Abd. Hangi alanların sosyal bilimlere dahil olduğuna yönelik tartışmalarda 20. yüzyıl başında şu dallar üzerinde uzlaşma sağlanmıştı:Tarih, iktisat, sosyoloji, siyaset bilimi ve antropoloji. Bahsi geçen beş ülkede birer disiplin haline gelen bu alanlar öncelikle bu ülkelerin sosyal gerçekliğini betimleme sorumluluğu üstlendiler.Disiplinlerin ayrışması ve kurumsallaşması sürecinde her disiplin kendisini sosyal gerçekliği incelerken kendisine en yakın disiplinden ne bakımdan ayrıldığına dair tanımlamalar geliştirmeye çaba harcamıştır. Sosyal bilim disiplinlerinin hemen hepsi 1945 yılına gelindiğinde dünyanın önemli üniversitelerinde kurumsallaşmaya başlamıştı.

İkinci bölümde, 1945'ten günümüze sosyal bilimlerinin kendi içinde yürüttüğü tartışmalara odaklanılmıştır. Bu noktada sosyal bilimlere etki eden üç gelişme sıralanır. İlk olarak İkinci Dünya Savaşı sebebiyle dünyada yaşanan siyasal değişimler, soğuk savaş döneminin başlaması gibi durumlar. İkinci olarak nüfus ve üretimdeki artışın insan faaliyetlerinde ölçek değişimi yaratması ve üçüncü gelişme ise ikincinin bir uzantısı olarak dünyanın hemen her yerinde üniversitelerin ve sosyal bilimcilerin sayısının artması.

Üçüncü bölüm, "Şimdi Nasıl Bir Sosyal Bilim Kurmalıyız?" başlığını taşır. İkinci bölümdeki tartışmalar esas itibariyle sosyal bilimlerin kendi örgütlenme yapısındaki sorunlara işaret ettiğinden yapılandırılmanın da yine bu noktada gerçekleşmesi gerekliliği savunulur. Bilimsel toplantılarda farklı disiplinlerden konuşmacıların olması yönündeki değişim olumlanır. Sosyal bilimlerin kurulma sürecinde disiplinlerin ayrışması entelektüel üretimlere ivme kazandırırken gelinen noktada yerleşik disiplinlerin gücünü tırtıklayarak kendine yer açan dalların amacının üniversite kaynaklarından daha fazla pay almak olduğu belirlemesi yapılır. Üniversitelerin yeniden canlandırılması yolunda gerekli adımlardan biri de akademisyenlerin ders verme ve araştırma yapma arasında bir denge sağlamasıdır. Doktora öğrencilerine dahi ders vermekten kaçınan akademisyen tipi eleştirilmiştir.

Sosyal bilimlerin kuruluşu, disiplinlere ayrılması ve örgütlenmesine dair yapılan bu incelemenin dördüncü bölümünde bir kurtuluş reçetesi sunulmayacağı belirtilse de birkaç öneri yapılıyor. Özellikle disiplin ayrıştırılmasının önüne geçmek gerekliliği vurgulanıyor. Entelektüel faaliyetlerin mevcut disiplin sınırlarına bakmasızın gerçekleştirebilecek bir örgütlenme tavsiye ediliyor.
Sosyal bilimlerin yeniden yapılandırılmasında alanda etki gücü bulunan idarecilerin desteklemesi için dört yol ortaya konmuştur:
1.Üniversitelerin içinde veya onlarla işbirliği yapan ve aciliyeti olan belirli temalar etrafında bir yıl süreyle çalışmak üzere bilim adamlarını bir araya getiren kurumların yaygınlaştırılması.
2.Üniversite yapıları içinde, geleneksel disiplin sınırlarını aşan, belirli entelektüel hedefleri ve belirli bir zaman dilimi için (örneğin beş yıl) kendi fonları bulunan birleşik araştırma programlarının oluşturulması.
3.Profesörlerin birden çok bölüme atanması zorunluluğunun getirilmesi.
4.Doktora öğrencileri için birden çok alanda çalışma zorunluluğu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  MELODRAMDA DUYGU POLİTİKASI: ÖLMÜŞ BİR KADININ MEKTUPLARI ÖRNEĞİ   Türk edebiyatında popüler roman türünün önemli temsilcilerinden biri ol...